Güno Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Suna Yalçındere turizmgazetesi.com`a buklet sektöründeki son durumu anlattı.
 `BUKLETTE KONTROLLER ARTTIRILMALI` Buklet sektöründe 30 yıla yaklaşan bir geçmişe sahip olan Güno, otellere buklet malzemeleri sağlayan bir Ankara firması olarak sektörde öne çıkıyor. Turizmgazetesi.com’a buklet sektöründeki son gelişmeleri anlatan Güno Genel Müdürü Yardımcısı Suna Yalçındere, bu alandaki kontrollerin artırılması gerektiğine dikkat çekti.
1986 yılında Güno Pazarlama olarak kurulduklarını kaydeden Yalçındere, firmaları ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:“Bu sene anonim şirket olduk. Şirketimizin buklet sektöründe faaliyete başlaması turizm teşviklerinin yoğun olarak verildiği, sektörün gelişip firma sayısının arttığı döneme denk geliyor. Türkiye’nin çıkarı için ithalatçı ya da imalatçı olmamız gerekiyordu, biz imalatçı olmayı seçtik. Firmamızın ismi hâlâ pazarlama ismini taşır. El kurutma, sıvı sabun makinaları, servis arabaları, mutfak ve çamaşır ekipmanları gibi ürünlerimiz var.”
`Turizm sektörü toplam faaliyetlerimizin tamamını kapsıyor`
Turizm sektörünün firmanın faaliyetlerinin neredeyse tamamını kapsadığını belirten Yalçındere, “Çünkü otel ağırlıklı çalışıyoruz. Ancak oteller dışında sosyal tesislere hizmet veriyoruz. Buklet alanında sektör artık iki uca doğru gidiyor. Türkiye’den temin edilmeyen birçok ürün yurtdışından temin edilebiliyor. Bir de ucuzun da ucuzu ürünleri tercih etme eğilimi var. Ancak insan sağlığına yaraşır ürünlerden vazgeçilmemeli, ortak bir dengede bulaşılmalı. Türk insanı hangi işi hangi boyutta yaparsa yapsın esnaflık zihniyetini bırakmamalı bence. Esnaf kendi yemediğini başkasını yedirmeyen, kendi kullanmadığı ürünü başkasına vermeyen insandır” dedi.
Yalçındere, otellerin kalite ve fiyat konusunda dengeyi yakalayıp yakalayamadıkları yönündeki sorumuza ise şu yanıtı verdi:“Buklet malzeme müşteri memnuniyetinde çok önemli ve doğrudan bir tanıtım, reklam aracı.Ama ben çoğu otelin bu yakalamaya çalıştığını düşünmüyordum. Ancak insan sağlığı gözetilerek denetimlerden geçmiş ürünlerden başkalarını kullanmayan otellerin olması da umut verici. Şaşırtıcı bir şekilde küçük oteller, butik oteller bu açıdan daha kaliteli hizmet veriyor.”
Buklet sektöründe gelinen son noktayı değerlendiren Yalçındere, şunları söyledi:“Türkiye buklet sektörü açısından iyi bir noktada. Yüksek oranda ihracat da yapıyor. Ancak, çeşitlilik ve ürün kalitesi açısından iyi durumdayken kendi kendimize aşırı bir rekabet yaratarak aslında fark edilmeden çıta düşürülüyor. Türk turizmi kendine güveniyor, Alplerden Ortadoğu’ya kadar geniş bir coğrafyada Türk otel zincirlerini görüyoruz. Buklet sektörü de buna paralel olarak gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Bizim sektörümüzde henüz bir odalaşma yok. Bunu aştığımız takdirde daha akıllı bir rekabet ve diyalog sağlamış oluruz. Bu alanda iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıda firma varken biz bu işi yapmaya başladık, ancak Ankara merkezli olmamızın şu an dezavantaj olduğunun farkındayız. Buklet işini yapan çok sayıda firma olduğu için günümüzde eskiden sorun olmayan şeyler şu an sorun olabiliyor.”
Türkiye’nin hemen her bölgesi ile çalışmaları olduğuna işaret eden Yalçındere, “Elbette Akdeniz ve Ege bölgesi ağırlıkta, ama Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile de çalışıyoruz. Düşünülenin aksine, oran olarak az çalıştığımız bölge İstanbul. Çünkü oradaki oteller zaten merkezi İstanbul’da olan buklet firmaları ile çalışıyor” dedi.
Doğal ürünlere ilgi artıyor
Özellikle son zamanlarda natürel ürünler butik ve antik oteller tarafından ilgi gördüğüne değinen Sun Yalçındere, “İçeriği tamamen doğal ve zeytinyağlı olan ürünler, kekikli ve lavantalı sabunlar ve geri dönüşümlü kağıtlardan yapılan ürünleri talep eden, ahşaplarla kombineleyen kitlenin oluşu bizi çok memnun ediyor. Ürünlerde çevreci, doğal üretime olan eğilim ve istek artıyor” dedi.
“Kontroller artırılmalı”
Buklet alanında kontrol sorununa da parmak basan Yalçındere, şöyle devam etti:
“Turizm Bakanlığı ile Sağlık bakanlığının 2013 başında birlikte yayınladıkları bir genelge ile bu eğilimler artmaya ve kontroller yaygınlaşmaya başladı. Bizim Sağlık Bakanlığı belgemiz 1995 tarihinden beri var. Onayladıkları şekilde ürünler üretiyoruz ve denetimlerine her zaman açığız. Ancak bakanlıktan genelge ile bildirildiği ve otellere zorunlu hale getirildiği daha çok duyurulur ve özen gösterilirse o zaman çıta daha çok yükselir. Bu, üretici firmalar açısından da daha kaliteli ürünler verilmesine yardımcı olacak, merdivenaltı dediğimiz sağlıksız ürünlerin satışının önüne geçilmesini sağlayacaktır.”

|